Ayrancı Organik Pazarı

By Ekim 09, 2013

Tez yoğunluğu arasında yazdığım ama bir türlü yayınlayamadığım bir yazı ile karşınızdayım. 
--------------------------------------------------------------------------------------------------
Geçtiğimiz cumartesi akşamı (24 Ağustos, :) biraz zaman geçmiş galiba bu yazıyı yazalı) Ankaralı Anneler Grubun'dan bir mail geldi. Ankara'lı uyuma üretime sahip çık başlığıyla gelen mailde DBB-Doğal Besin, Bilinçli Beslenme ve TADYA-Tahtacıörencik Doğal Yaşam Kolektifi gruplarının tanışma, tanıştırma ve ürün tadımı amacıyla Ayrancı Organik Pazarı'nda buluşulmasından bahsediliyordu. Ben de bu mail ile öğrendim bu oluşumları, Ankara çevresinde organik/doğal üretim yapan üreticileri aracısız bir şekilde tüketici ile buluşturmayı amaçlayan oluşumlarmış. Hatta kendi iç denetim mekanizmaları varmış. Bu arada doğal ürün üretiminde kimyasal ürün kullanılmayan ürün olarak tanımlanmış ve sertifika şartı aranmıyormuş. Anladığım kadarıyla bazı üreticiler organik sertifikası için de başvurmuşlar. Açıkçası bu şekilde tek çatı altında toplanmaları ve böyle bir gayret içinde olmaları hoşuma gitti. Bundan sonra daha detaylı araştırarak sipariş vermeyi düşünüyorum. Özellikle et ürünlerini denemekte fayda var, zira kasaptan bile alsak -ki biz öyle yapıyoruz- hayvanlar nasıl besleniyor bilemiyoruz. Ama Ankara yakınında olursa gidip bakabiliriz bile. Bu konudaki deneyimlerimi denedikten sonra paylaşacağım. 

Maildeki organizasyona gelince, biz zaten ne zamandır Ayrancı organik pazarına gitmeyi istiyor ama üreticileri tanımadığımızdan, nereden ne alacağımızı bilemediğimizden gitmiyorduk. Madem tanışma toplantısı var dedik, gittik. Gerçi tanışma toplantısı filan yoktu, hatta bilgilendirme yapan bir şeyler açıklayan kimse yoktu. Sonra sonra sadece kim olduğunu bilmediğim, kendini tanıtma zahmetine girmeyen ama TADYA'dan olduğunu tahmin ettiğim birisi benim ısrarlı sorularım üzerine TADYA standtlarını eliyle işaret etti. Yani garipti gerçekten, hem böyle bir organizyon yapma iddiasıyla mail atıp vs sonra da hiçbir şey yapmamak vs. 

Neyse sonuç olarak biz de onlara pek bakmadık zaten TADYA dışında da bir sürü üretici vardı. TADYA'nın organizasyonundan değil ama TADYA üreticilerinden aldığımız ürünlerden epeyce memnun kaldık. Özellikle domatesler ve biberler çok güzeldi. Onun dışında bir tane Bolu'lu teyze vardı, fındıkları çok güzeldi. Ayaş'tan gelen başka bir teyze vardı, ondan da epeyce domates aldık. 
Bir de Himalaya tuzu satan, bilgi veren, uzun uzun anlatan (sanırım emekli) bir Fizik profesörüyle tanıştık. Bizi kazıkladı gerçi ama olsun...
Sonuç olarak güzeldi. Fark ettik ki bir iki defa gitsek zaten herkesi tanırız zira çok fazla tezgah yok. Ayrıca dikkat ettim de alışveriş yapanlarla satış yapan üreticiler birbirlerini tanıyor hatta birbirlerine ismiyle hitap ediyor. Alıcılar ürünleri soruyor, şu kalmadı mı, haftaya getirir misin gibi. Yani bir süreklilik ve tanışıklık durumu var. Oldukça hoş bence. Bir de sürekli aynı insanlardan alışveriş yapınca kimin hangi ürünü güzel onu da tespit etmek kolay olur. Biz şimdiden birkaç üreticiyi öğrendik bile. 
Neler aldık kısmına gelince;
Bol miktarda domates, fındık, frambuaz, taze fasülye, mısır, biber, muz, yumurta, tam buğday unundan yufka

Bana mantıklı geldi. Pazar dışında da üye olup, ürünleri öğrenip doğrudan sipariş verilebiliyormuş. Ben İpek Hanım'ın Çiftliği'nden alıyordum genelde ama bundan sonra pazara da bakmayı düşünüyorum. 
----------------------------------------------------------------------------------------------------- 
Ben bu yazıyı yazdıktan sonra birkaç defa daha gittik Ayrancı pazarına. Bir kere ürünlerin organik olup olmadığı ile ilgili bir kesinlik yok ama herhangi bir semt pazarındaki ürünlerin çoğunluğu ve marketlerde satılanlarla kıyaslanınca tipleri bile farklı diyebilirim. Organik üretim yapmak çok ciddi bir iş biliyorsunuz, toprağından suyuna kadar herşeyi kontrol etmek gerekiyor. Gönül ister ki her yediğimiz içtiğimiz giydiğimiz şey organik olsun ama günümüz dünyasında imkansız bence bu. Sadece kirli hava yeter bence. O nedenle aldığım ürünlerin tohumu genetiği ile oynanmamış orjinal tohum olsun, sebze-meyveler hormon, ilaç vb verilmeden mümkün olduğunca doğal, eski yöntemlerle üretilmiş olsun, bir de tabii bozulmasın, parlasın gibi nedenlerle sonradan işlem görmemiş olsun bana yeter. Ayrancı Pazarı da böyle bir yer bence. 
Havuçtan domatese tiplerin belli oluyor. Her ne kadar doğal beslenme meselesini ciddiye almayanlar kurtlu şeyleri alıyorsunuz diye dalga geçiyor olsalar da bir domatesi kurt yemiş olması ya da havuçların cilalı cilalı parlamıyor olması bu ürünlerin en azından marketteki benzerlerinden daha iyi olduğu konusunda önemli ipuçları benim için.

Her alınan ürün süper diyemem ama kimden ne alacağını bildikten sonra sorun yok bence. Bir sefer gittiğimde bir sürü pembe domates aldım mesela gayet güzeldi, artık kalmadı tabii. Yumurta aldık birkaç farklı yerden, aldıklarımdan biri iyi değildi, ama diğerleri iyiydi. (Bu yumurta meselesi ayrı sorun, nasıl anlıyorsun derseniz net birşey söyleyemem ama sarısının rengi, kabuğun rengi ve şekli gibi şeylere bakıyorum)
Bu arada pazarda markalı ürünler de satılıyor, örneğin Sodasan marka bulaşık deterjanı aldım, kokusuz ve güzel temizliyor. (Organik temizlik ürünleri için bknz Organik Temizlik
Bir de birkaç çeşit organik un aldım, memnun da kaldık ama markalarını hatırlamıyorum şimdi, bakıp yazarım merak eden olursa.. 
İşte böyle uğramakta fayda var diyorum tavsiye ediyorum. Bu arada fiyatlar bence makul yine de market fiyatlarıyla kıyaslandığında yüksek olanlar var ama zaten gıdanın iyisine biraz fazla para vermek gayet mantıklı geliyor bana. 

Bunları da Okuyabilirsiniz

4 yorum

  1. Minecim Ayranci pzari pazar gunleri bizim icin gezmelik bir yer:) Bikac kere alisveris yaptim ama memnun kaldigimi soyleyemem...Yumurtalarin bi kismi bayat cikiyor..Fiyatlar pahali, evet tabii ki market urunlerine nazaran fiyatlarin yuksekligini anliyorum ama biraz "organik" etiketinin altina siginmis bir pahalilik var bence...Bir de neden sertifikaniz yok sorusuna verilen cevaplar beni hic tatmin etmedi. Herkes ayni seyi soyluyor. Sertifika icin bilmem su kadar donum arazi gerekiyormus, kagit isleri vs.." Eee yani peki neden yok? Ben hala bunun cevabini alamiyorum. Burada herkes taniyor birbirini genelde, bikac alisveristen sonra fiyatlarda pazarlik yapmalar basliyor:) Ugradiginizda bana da ugrayin, yakiniz pazara biliyorsun...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yumurta konusunda haklı olabilirsin ama market dışında herhangi bir yerden alınan "açık" tabir edebileceğimiz yumurtaların tamamında aynı durum söz konusu, yapacak bir şey yok... pişirmeden önce, pişirme aşamasında ve sonrasında mutlaka kıvam, renk ve tabii koku kontrolü yaparak tüketiyoruz. Ben İpek Hanım'ın Çiftliği'nden de yumurta aldım, o da aynı şeyi söylüyor, kontrol edilerek tüketilecek...
      Fiyatla ilgili olarak da şöyle, market ve semt pazarına göre daha pahalı olduğu doğru ama İpek Hanım'ın Çfitliği'ne göre daha ucuz dolayısıyla bana ucuz geldi.. Elbette aralarında fiyatı dediğin gibi organik etiketi altında artıran da var ama hormonlu, gdo'lu vs ürünlerin üretim maliyetleri ile normal üretimi kıyaslarsan firesiyle, emeğiyle ben normal karşılıyorum fiyatların bir miktar yüksek olmasını...
      Sertifika konusunda da haklı olabilirsin, ama unutma ki o sertifikalar aslında pek bir şey ifade etmiyor (tıpkı ISO ve bilimum diğer sertifikalar gibi) TSE belgeli organik sertifikası dışındaki sertifikaları bağımsız kuruluşlar veriyor, ve bildiğim kadarıyla yine bir tek TSE'de belgenin sonrasında düzenli denetimi var. Öyle bile olsa belli bir arazi için alınan bir sertifika kullanılarak aynı şirketin farklı yerlerde üretilmiş ürünleri de satılabiliyor. Normalde o sertifikalarda ne kadarlık bir alan olduğu filan da yazıyormuş, öyle örnekler var ki o alanda o ölçekte bir üretimin yapılması imkansız, falan filan.... Bu işte çok pislik var ne yazık ki... Dolayısıyla sertifikadan öte güven ve tecrübe önemli bence. Şimdilik toplamda 4 kere gittik galiba birkaç tanıdığım oldu bile.. Açıkçası sertifikaya güvenmektense insanlara güvenmeyi tercih ediyorum.
      Uğrarız bir gün tabii... Hatta geçenlerde de aklıma geldi :)

      Sil
    2. Bu arada teşekkür ederim yahu yorumlarını burada yazdığın için... Herkes facebook üzerinden yorum yapıyor genelde :S

      Sil
  2. Ben organik manti ve eriste kesiyorum sebzeli satmak icin alicilar ariyorum yardimci olursaniz seviniri

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.