Bir Hafta Sonu

By Şubat 14, 2013


Hastalıkla geçen bir haftanın ardından bu hafta sonu için yoğun denilebilecek bir programımız vardı. Ve hatta Hüma’nın devam eden öksürüğü ve sömestr tatilinin son günü olması sebebiyle ortalığın hala kalabalık olacağını düşünerek Pazar günkü tiyatro biletlerini açığa aldım. 
Yalnız arkadaş okullar açıkken bu çocuklar hiç mi evden çıkmıyordu acaba, hafta sonu dahil her yer doldu taştı okul çocukları ve Starbucks’ta kahve içmeye gelmiş ergenlerle.

Neyse biz Cumartesi günü sabah erken düştük yollara, Hüma’cığımın yeni “okuluna” gittik. Okul kelimesini özellikle Hüma’nın hoşuna gittiği için kullanıyorum aslında okul değil tabii ki. Nedir ne değildir burada yazmayacağım bu başka bir yazının konusu olacak. Bu hafta denemeydi zaten.
Ders bitiminde eve döndük zira Beril Abla ve “Doğukan” gelecekti. Tüm düzeltmelerimize rağmen Volkan’a Doğukan deme konusunda ısrarcı Hüma, yapacak bir şey yok.. Artık bizim gönlümüzde Doğukan o. Beril’le Doğukan’a marifetlerini sergileme konusunda biraz ağır davrandı Hüma’cık. Sonlara doğru daha bir kudurmuştu, bir süre misafirlerini odasında ağırladı :) Beraber puzzle yaptılar, ben de çayımı içtim, ohh... Böyle misafire can feda...Bu arada bizim telefonlardan sıkılmış olacak ki  eve her gelenin telefonundaki fotoğraflara bakmak istiyor. Beril’in telefon da nasibini aldı bundan tabii ki, fotoğraflarla yetinilmedi, tamamen kurcalandı. Bu arada Hüma’nın fotoğraf aşkıyla telefonla sarmasına engel olmak için en kısa zamanda ünlü/başarılı birkaç fotoğrafçının kitabını almayı düşünüyorum. Neyse akşam üstü iyice uykusunu gelen Hüma’yı kısa sürede uyutmayı başardım, hasta olduğundan beri yine ve yeniden her uyku öncesi illa ki meme.. Bakıcaz yakında bir çaresine.

Misafirlerimiz de gidince ben de yatıp uyudum Hüma ile. Üzerimde bir ağırlık vardı zaten bir gün önce geç yatmanın verdiği yorgunluğa ilaveten. Hüma iki saatten fazla uyudu, hatta meme versem uyumaya devam edecekti ama yemek yedirip ilaç içirmek gerektiğinden resmen zorla kaldırdım yataktan. Sonra Nilgün geldi, akşam da Zeynep’le Hakan abi. 
Bu sefer beraber oynadıkları oyunlar ve hamur seansıyla Hüma’nın gönlünü fetheden Zeynep oldu.


Bir ara herkes sohbet ederken bizimki de kendi kendine kitap okuyor bir taraftan da bıdır bıdır konuşuyordu. Ortama uyum sağladı yani. Gören o da ortamdaki birileriyle muhabbet ediyor sanacak o derece..
Pazar günü tiyatro biletlerini iptal edince gün boşa çıktı, öyle mi yapsak şuraya mı gitsek derken en iyisi bugünü evde geçirmek dedik. Tolga, Hüma ve ben saklambaç oynadık evde. Hüma’ya saklambaç oynamanın ve saklanmanın mantığını anlatmaya çalışarak. Zira her saklanma Hüma’nın sabırsızca ortaya fırlamaları ile son buluyor genelde. Ya da saklanınca saklandığı yerden “tamam saklandım” diye bağırıyor.  Saklambaç oyunu, oyuna kendini kaptıran iri kıyım bir babanın sobe yapmak üzere koştururken Hüma’yı sırtlayıp çenesini omzuna çarptırmak suretiyle acıtması ve tabii ki Hüma’nın ağlamasıyla son buldu. 

O ara baktım hava güzel, Hüma’yı eylemek için hadi balkona çıkalım dedim. Çıkış o çıkış.. Bir saat balkonda takıldık. Hüma kuşlara yem verdi, yani aşağı attı yemleri. Ben de onun fotoğraflarını çektim.






Sonra evde biraz oynadık, boya yaptık, yemek yedik yine piknik modunda. Sonra da bir güzel öğlen uykusuna yattık beraber… Hüma’yla uzun zamandır öğlen uykusu uyumuyordum, gerçekten paha biçilemez…

Kalktıktan sonra beraber kek yaptık, daha önce "Kek Tarifi" yazımda tarifini verdiğim tahin-pekmezli kekten. Sonra da Tolga’nın da katılımıyla bir de ekmek patlattık üstüne, yine bu yazımda tarifini verdiğim ekmeğin zeytinli-kekiklisi bu sefer. 

Kek veriyormuş aletin ağzına...




Yemek faslından sonra biraz çizgi film izledik, bu arada Hüma’nın çizgi film maceralarını daha sonra daha detaylı anlatacağım…
Çizgi film izleyen küçük insan :)

Bir Hafta Sonu böyle geçti işte… Huzurlu ve sakin… Bol arkadaşlı... Evde vakit geçirince dinlendik. Güzel oldu. 

Bunları da Okuyabilirsiniz

2 yorum

  1. hahahaaa :)
    meşhur oldum..
    akıl küpü hümoş ile oynamak çok keyifiliydi..
    ayrıca kendisinden bana da resim yapmasını isteyince geçiştirir gibi "yaparım, yaparım gel sen.. " demesi de beni hala güldürüyor..

    YanıtlaSil
  2. zeynepcim bu arada aldığın kelebek hüma'ya oyuncak oldu.. Hakan diyordu ya çok güveniyorsun kızına.. :) bu yenir mi hümacım dedim ertesi gün, yenmeeez dedi :D

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.