Antalya'ya Gidiyoss_3
Kaldığımız yerden... (ayrıca bakınız Antalya'ya Gidiyoss & Antalya'ya Gidiyoss_2)
Kahvaltı yapmak üzere Big Man'e gittik yine, bu sefer hava güzeldi ve dışarıda muhteşem deniz manzarası ile oturma fırsatımız oldu. Hüma ise oradaki çocuk parkında vakit geçirdi daha çok. Yine dayısı salladı Hüma'yı parkta.
Bu arada şöyle bir psikopatlık yaptım kahvaltıya giderken Hüma'nın yumurtasını ve sütünü yanıma aldım. Sütü zaten genelde hep alıyorum da yumurta olayıyla kendimi aştığımı düşünüyorum. Pişmemiş yumurtayı küçük bir kapta götürüp bunu haşlar mısınız dedim, neyse ki garipsenmedi. Gerçi artık garipsense de umrumda değil dediğim gibi son zamanlarda büyük ölçüde yemeğini yanımda taşıyorum.
Kahvaltı yapmak üzere Big Man'e gittik yine, bu sefer hava güzeldi ve dışarıda muhteşem deniz manzarası ile oturma fırsatımız oldu. Hüma ise oradaki çocuk parkında vakit geçirdi daha çok. Yine dayısı salladı Hüma'yı parkta.
Bu arada şöyle bir psikopatlık yaptım kahvaltıya giderken Hüma'nın yumurtasını ve sütünü yanıma aldım. Sütü zaten genelde hep alıyorum da yumurta olayıyla kendimi aştığımı düşünüyorum. Pişmemiş yumurtayı küçük bir kapta götürüp bunu haşlar mısınız dedim, neyse ki garipsenmedi. Gerçi artık garipsense de umrumda değil dediğim gibi son zamanlarda büyük ölçüde yemeğini yanımda taşıyorum.
Big
Man manzara olarak süper, kahvaltısı fena değildi. Uzun uzun oturduk,
Hüma dayısı ile parkta oynadı sonra Gülşah ile oynadı.
Dayısı yarım saat
boyunca Hüma'yı salladığı için pek oturamadı sayılabilir ama yine de
herkes için güzel bir sabahtı.. Daha fazla da yazılacak bir şey yok,
fotoğraflar anlatsın her şeyi. Aslolan deniz ve birlikte keyifle
oturmaktı zaten, mekan bahane.
Tipi tip Hüma
Bıdıcık Boyuna Bakmadan Herşeyi Dener :D
Kuzular...
Parkta yorulan Hüma bir güzel kahvaltı yaptı.
Yavrum Benim, dicem başka bişi yok :)))
Oradan
çıktıktan sonra yine Big Man'in önünde geçen sefer yağmur sonrası
dolaştığımız parkta dolaştık. Hüma'ya göletteki taşların üstüne çıkmış
güneşlenen kaplumbağaları ve göletteki balıkları gösterdik. Bir de muz
ağacını ve dalında kalmış birkaç muzu... Koşturduk yine, gezindik ve
sonra Hüma'nın gitmemek için direnişlerine rağmen ayrıldık oradan fazla
oyalanmadan.
Eve
uğrayıp üst baş değişikliği ve denize gidiş. Makarna olayından sonra
başka bir mekanda oturduk burası kesinlikle daha güzeldi ve de yiyecek
konusunda yine tedarikli gittiğim için de sorun yaşamadık. Hava da daha
güzeldi, uzun uzun oturduk kumsalda, kumlarla oynadık. Hüma'cık yine
dalgalardan korktuğu için denize girmeye yanaşmadı.
Akşam da balık yaptı Tolga bize, her ne kadar bayram vakti iyi
balık bulunamamış olsa da karides, kalamar ve genel anlamda sofra kısmı
güzeldi. Evde yemek de iyi oldu. Hüma balık seviyor zaten hem balığını
yedi hem de deli gibi kalamar yedi :)
küçük artistim benim :)
Bir süre kumlarda oynadıktan sonra oturup bir şeyler yedi sonra da uyudu
kumsalda. Yüzünü de güneşe çevirdik, güneş kremi filan da sürmedim bir
güzel güneşlendi çocuğum uyurken. Göz kapaklarından aldı güneşi, D
vitamini olsun bol bol.
Muz Canavarı
Tık Tık
ŞŞŞŞ
Gelsin bol güneş, gelsin D vitamini
Cumartesi
sabah da hava güneşliydi, Düden şelalesini merak ettiğimden oraya
gitmek istedik zaten konuşuluyordu gidelim diye. Lakin açık söylemem
lazım ki büyük hayal kırıklığına uğradık. Tamam şelale güzel ama o
mekan, o şehrin içine sıkışmış zavallı şelale... Sonra ben zannediyorum
ki doğanın içinde ağaçlık yürüyüş filan yapılacak bir yer halbuki
bildiğin turistik tesis moduna sokulmuş hem de en kötü bir şekilde
içeride yiyecek içecek, saçma sapan hediyelik eşyaların satıldığı,
içeriye turnikeden geçerek girilen, merdivenleri, parmaklıklarıyla
(üstelik alabildiğine uyumsuz alabildiğine çirkin) ve de betondan
masalarıyla ciddi hayal kırıklığıydı. Bir de üstüne garip kalabalık
vardı. Yine de güzel fotoğraflar çektik, Hüma biraz hayret biraz
korkuyla baktı akan suya. Bir de mağara vardı küçük, orası da epey
ilgisini çekti Hüma Kuşu'nun.
Neyse
fazla daha fazla vakit kaybetmemek için (her zamanki gibi) çıktık ve son kez denize
gidelim dedik zira pazar günü yola çıkmaya karar vermiştik. Yine eve
uğrayıp hazırlanıp denize gittik.
Hava biraz serindi, Hüma hasta olacak diye korkmadım desem yalan olur. Bir giydirdim bir çıkardım üstünü. Bir de kumlarda filan da oynadıktan sonra dayısıyla denize girmez mi bizimkisi :) Hem de son gün hem de akşam üstünün serinliklerinde. O zaman fark ettim ki Hüma'nın rahatsız olduğu suyun soğukluğu filan değil gerçi zaten çeşmeden akan suyla ayıla bayıla yıkandığından da anlamıştım bunu... Onu korkutan denizin enginliği ve dalgaların sesi... Dayısının kucağında girip keyifle oynamaya başlayınca biz de Tolga'yla girdik bir 5 dk. Hatta Hüma'nın burnunu kapatıp kafasını bile soktuk denize. Çıktıktan sonra bir güzel giydirip sarmak gerekti tabii üşümesin diye.İşte son deniz faslı da böyle geçti.. Ve fotoğraflar, Antalya'da son günümüzden.
Hava biraz serindi, Hüma hasta olacak diye korkmadım desem yalan olur. Bir giydirdim bir çıkardım üstünü. Bir de kumlarda filan da oynadıktan sonra dayısıyla denize girmez mi bizimkisi :) Hem de son gün hem de akşam üstünün serinliklerinde. O zaman fark ettim ki Hüma'nın rahatsız olduğu suyun soğukluğu filan değil gerçi zaten çeşmeden akan suyla ayıla bayıla yıkandığından da anlamıştım bunu... Onu korkutan denizin enginliği ve dalgaların sesi... Dayısının kucağında girip keyifle oynamaya başlayınca biz de Tolga'yla girdik bir 5 dk. Hatta Hüma'nın burnunu kapatıp kafasını bile soktuk denize. Çıktıktan sonra bir güzel giydirip sarmak gerekti tabii üşümesin diye.İşte son deniz faslı da böyle geçti.. Ve fotoğraflar, Antalya'da son günümüzden.
Sonra
denize veda ettik, Hüma el salladı, ayrıldık. Eve döndük, yıkanıp
hazırlandık, hafif hafif valiz toplamaca bir taraftan da dışarıda yemek
yemek üzere hazırlıklar. Yemekten önce de D&R'a uğrayalım hem
biraz vakit geçiririz hem de Hüma Kuşu'nu yolda oyalayacak yeni birkaç
kitap alırız dedik. D&R'da herkes bir taraftan Hüma'ya kitap
aradık harıl harıl ve güzel şeyler bulduk neyse ki. Çıkartmalı
kitaplardan, kartlı bir kitap ve ilk sözcük kitabım tarzı ama nesne
fotoğraflarının karışık durduğu bir kitap aldık. Sonra da Burger House'a
gittik. Bir güzel Antalya'daki son yemeğimizi yedik. Bu arada Burger House son birkaç yıldır açılan yeni nesil hamburgercilerden en iyisi bence.
Antalya maceramız böylece bitti. Sonra yola çıkış, yol maceraları vs.
Antalya bekle bizi yine gelicez :D
Antalya maceramız böylece bitti. Sonra yola çıkış, yol maceraları vs.
Antalya bekle bizi yine gelicez :D
4 yorum
bir de bu antalya gezisinde "hakan abi" videosu çektiniz ya, efsane odur işte.. hakan abiii; iki doğdun.. ağzını yiyim senin ben hüma :):)
YanıtlaSilzeynep teyze
zeynepcim iyi hatırlattın o videoyu buraya koymak lazım..hemen ayarlıyorum :D
YanıtlaSilHarika bir gezi, harika fotoğraflar adaşım :)
YanıtlaSilçok teşekkür ederim... :) bu arada cvp yazdım sanıyordum yorumu çoktan okumuştum ama nedense yazmamışım..
SilNot: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.