Güvenilir Gıda Meselesi

By Kasım 26, 2012

Her zamanki gibi çook uzun süredir yazmak istediğim ama nereden başlasam nasıl anlatsam bilemediğim bir konu var... Gıda konusu... Beslenme konusu... Çok çok önemli olan bu konu ne yazık ki hazır gıdaların artması, doğal olan neredeyse hiçbir şeyin kalmamış olması gibi nedenlerle benim için ve de bu konuya dikkat edenler için sinir bozucu olma noktasında... Aslında bu konu uzun süredir gündemimizde bizim ama Hüma katı gıdalara geçene kadar hiç bu kadar derinlemesine irdeleyip yaptıklarımıza ve yapmadıklarımıza böyle bakmamıştık. Ben bu yiyecek içecek işlerinden de mutfaktan da pek anlamam. Tolga da hep söyler şu zararlı bu bilmem ne diye, açıkçası ben de pek ciddiye almıyormuşum şimdi düşündükçe bunu fark ediyorum. Yine de azimle söylediği, uyardığı zaman zaman bu konularda baskı yaptığı için teşekkürü bir borç ve onun bu baskıları sayesinde ne kadar az zarar ettiysem kar bilirim....Hamilelik ve Hüma'nın yemeye başlamasıyla ise (gerçi hemen olmadı yavaş yavaş oldu ama) yeni bir sayfa açıldı bizim açımızdan beslenme konusunda...

Dediğim gibi konu uzun konu çetrefilli... Nereden başlasam bilemiyorum... Biz nereden başladık burada da oradan başlayım en iyisi... 
Fast Food olayı, yıllardır ama yıllardır (belki 4 sene olmuştur) fast food yemeyiz bilenler bilir hatta zaman zaman insanların sinir olmuşluğu da vardır, uymuyoruz diye. Neden yemiyoruz? Ee çünkü sağlığa zararlı hem de o kadar zararlı ki yemek diye yenilen o kadar şeyin içinde iyi olan hiçbir şey yok. Etinden yağından, ekmeğinden kolasına... Zararlı... Fast food sevenlere diyecek çok lafım var ama demeyeceğim ama en azından zararlı olduğunu kabul etmek lazım. En azından içinde et var, besleyici demeyin yok öyle bir şey...Yok hepsi bilinen markaların ürünleriymiş yok efendim Türkiye'de üretiliyormuş, bunlar boş, bunlar yalanı olayın vehametini değiştirmiyor. Bir kere entegre et tesislerinde işlenen etlerin durumu ile ilgili haberler çıktı bir aralar, etlere dışkı karıştığı, mikrobiyolojik raporlarının uygun olmadığı yönünde... Kızartma yağlarından koladan hiç bahsetmeyeceğim.. Sonuç olarak fast food sağlığa zararlıdır, yüksek oranda şeker içerir, Amerika'da sırf bu yüzden diyabet olan bir sürü insan dahası bir sürü çocuk var.   Dediğim gibi bu konu çok uzun, çok tartışmalı. Ben o detaylara girmek istemiyorum burada ama isteyen varsa araştırsın. 
Lakin naçizane tavsiyem sakın o mini mini çocukları bu fast food denen illete bulaştırmayın...Bir yiyen hep yiyor çünkü... 

Tavuk... Tolga uzun süre yemeyelim, yemeyelim dedi durdu. Evde zaten binde bir pişerdi artık pişmiyor. Zira piyasada tavuk diye satılan şeylerin gerçekten tavuk olduğundan şüpheliyim. Yok şüpheli değilim tavuk olmadığına eminim hatta. Artık bunu bilmeyen kaldı mı bilmiyorum, entegre tesislerde yetiştirilip beslenen tavuklar nasıl oluyorsa 80-90 günde kesime uygun boyutlara ulaşıyormuş. Ben bu işlerin uzmanı değilim yazılar var, söylenenler var. Nasıl oluyor bu işler?? GDO'lu yemlerden, hormondan vs geçilmiyor anlayacağınız... Benim bildiğim, eskiden yediğimiz yani piyasada satılan "sözde tavuk" hemen pişer, fırına atarsın pişer, yağda iki çevirirsin pişer, eti de beyazdır değil mi adı üstünde beyaz et. Halbuki eskileri hatırlayanlar, bilenler söylüyor, tavuk öyle kolay kolay pişen bir şey değilmiş ki hele ki fırında filan pişsin, düdüklü tencerede baya baya haşlamak gerekiyormuş pişsin diye... Rengi de öyle beyaz değil kahverengi olurmuş. Ayrıca da gerçek tavuk öyle 80-90 günde değil çok daha uzun sürede kesilecek boyutlara ulaşıyormuş dolayısıyla da epey pahalı bir şeymiş aşağı yukarı 30 tl filan kilosu en az. Piyasada satılan sözde tavuklar ise herhalde 5 tl filan civarında. Hesap ortada, gerçekler ortada. Haa bu arada bu sözde tavukçuklar tesislerde hiç kıpırdamadan sadece yem yiyerek yaşıyorlar. Kemikleri filan gelişmiyormuş haberiniz olsun. Biz artık tavuğu eve sokmuyoruz. Annem de uzun süre direndi aman çok pratik oluyor filan diye ama sonunda o da pes etti, hele ki Hüma'ya kesinlikle yedirmiyor. Hüma şimdiye kadar bir kere tavuk yedi, onu da Sibel abla vermişti, Tivmaş tesislerinden (galiba) sıraya girilerek alınmış "gerçek" tavuktu. Öyle olduğundan düdüklüde piştikten sonraki kokusundan (ağır kokuyor) ve de renginden anladım (kahverengiydi baya). Yemeyin yedirmeyin diyorum... Bu arada piyasada bir sürü "organik tavuk", "serbest gezen tavuk" ya da "köy tavuğu" gibi ibarelerle tavuklar satılıyor. Diyorlar ki bir farklı yok diğerlerinden, bilmiyorum almadım, almıyorum....Yemiyorum, yedirmiyorum...

Ehh tavuktan sonra da doğal olarak yumurta geliyor. Yalnız ben bu yumurta olayına nedense biraz geç uyandım. Maalesef Hüma'cık bir süre yedi markette satılan yumurtalardan. Tavuk yemeyip de yumurtasını yemeye devam etmek nasıl bir zihniyettir şimdi kendime soruyorum. Sonra nasıl oldu da aydınlandım ve bir anda market yumurtasını yani yukarıda bahsettiğim tavukların yumurtasını da çıkardım hayatımızdan bilmiyorum. Yumurta konusunda fazla söze gerek yok tavuk ile ilgili söylediklerimiz + yumurtası daha sarı olsun diye tavuklara yedirilen boyalı ya da artık bilmem neli yemler... Haa bir de işte bu marketlerde satılan XL veya çift sarılı yumurtalar... Biz artık marketten yumurta almıyoruz. Nereden alıyorsunuz diye soracak olursanız işte işin o kısmı biraz zor ne yazık ki şehirde zor oluyor. Herkese yumurta soruyoruz, sütçüye, temizliğe gelen kadına, babam bile arkadaşlarına filan haber etti, köyüne giden Hüma'ya yumurta getiriyor. Bizim mahallede süt dağıtan amca getiriyor genelde (oldukça diyelim çünkü bazen olmuyormuş yumurta, Kızılcahamam'a filan gittiğimizde oralardan alıyorduk yazın, bir de en son pazarda bir teyze bulduk onda oluyor. Bir de tabii İpek Hanım'ın çiftliği var, oradan sipariş veriyorum ayda bir filan. Yumurta bir kez istedim şimdiye kadar biraz zor oluyordu havalar sıcaktı vs ama şimdi kış geldiğine göre daha kolay olur.(İpek Hanım'ın çiftliğini bilmeyenler hemen araştırın derim, kaçmaz, Pınar Hanım'ın her hafta gelen mailleri de bizleri bu gıda konusunda uyarıyor, bilinçlendiriyor.) Eğer gerçek yumurta bulamazsam Hüma'ya yedirmiyorum yumurta. Onları yiyeceğine yemesin daha iyi diyorum, biz de yemiyoruz zaten. 
Nereden anlıyoruz gerçek yumurta (veya nam-ı diğer köy yumurtası) ile şüpheli yumurtayı.. Bir kere genelde üzerinde son kullanma tarihi vs olmuyor, boyutları daha küçük oluyor, her biri farklı şekilde ve büyüklükte oluyor ve de sarısı açık sarı oluyor. Öyle market yumurtaları gibi turuncumsu değil. 

İşte şimdilik bu kadar olsun... Dediğim gibi gıda konusu maalesef çok zor ve problemli... Her yerde türemiş olan organik mevzusu var bir de, hangisine inanalım hangisinden kaçalım... Ancak şöyle bir durum var, biz artık marketten yiyecek alamaz olduk. 
Rica edeceğim en azından aşikar olanlara dikkat edin, bari çocuklara yedirmeyin... 

Bu arada bu konuları araştırıp daha detaylı bir yazı haline getirmek istiyorum ancak şimdilik vaktim yok, dolayısıyla yazdıklarım kulaktan dolma, referansı vs olmayan, sağda solda okuduklarım, duyduklarım vs. Bir de dediğim gibi Pınar hanım'ın maillerinden öğrendiklerim var. Daha bilimsel bir araştırma için ise daha çok vakit lazım ama maalesef ben de yok şimdilik... Ama siz araştırın, bana inanmayın... Hatta bulduklarınızı, öğrendiklerinizi bana da söyleyin.

Bu arada en azından Food, Inc (Robert Kenner) belgeselini izleyin izlemediyseniz, en azından Amerika'daki sistemi güzel anlatan bir belgesel ve durum Türkiye'de de birçok konuda çok da farklı değil ve giderek daha kötü olmakta...

Ayrıca bakınız;

Bu arada en azından çocuklara fast food, piyasada satılan tavuklardan, yumurtalardan, hazır gıdalardan, çocuklara özel satılan yoğurtlardan filan yedirmeyin... Bu liste uzar gider. Yiyeceklerle ilgili dikkat ettiğim/etmeye çalıştığım başka şeyleri de yazacağım mesela süt, yoğurt olayı, sebze-meyve, baklagiller vs. 

Dediğim gibi yiyecek olayı problemli maalesef...Bu arada benim bu yazdıklarımı ve yazmadıklarımı söylediğim bir sürü insan benimle dalga geçiyor, haa evet evet organik diyenler oluyor, nereye kadar kaçacaksın ya da Hüma'yı nereye kadar koruyacaksın, büyüyünce, okula gidince vs vs şöyle olur böyle olur diyenler oluyor... Lakin umursamıyorum zira kaçabildiğim yere kadar kaçar, koruyabildiğim yere kadar korurum... Gerekirse etrafımdaki herkesle kavga ederim, çocuğuma fast food yedirenin, abuk sabuk yiyecekler alanın alnını karışlarım arkadaş... Anneyim, pes etmem... Yemem ve de yedirmem bu da böyle biline....Bu arada hazır konu açılmışken buradan da söyleyim sevgili arkadaşlarım lütfen Hüma'ya şeker, çikolata vs almayın, yedirmeyin ben görmeden...  

Bunları da Okuyabilirsiniz

4 yorum

  1. Merhaba, annelik okulum adlı blogdaki yorumunuzu gördüm ve okudum yazdıklarınızı.Kay keçi sütü olayı ( olmayan keçi sütü ) çok üzücüymüş gerçekten..Bende size sonuna kadar katılıyorum.Eşim dah önce sürekli dışarıda yerdi öğle yemeklerini fasst foof olarak ve acayip kilo alıyordu.Cola deseniz..Yani çok sağlıksızdı.Çanakkaleye taşındık ve taze sebze, balık tüketmeye başladık.Hamile olduğum içinde daha da dikkat ediyorduk..Sonuç eşim zayıfladı ve daha sağlıklı hiç şüphesiz.Şimdi de kızımızı da aynı şekilde besliyoruz..Tavuk bizde almıyoruz..Yapay resmen..5 dk.pişiyor.Bende bu konuda yazmayı düşünüyorum hatta, yazınız beni cesaretlendirdi..
    Çanakkaleden sevgiler..Özlem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. merhaba,
      kesinlike yazmalısınız, hepimiz yazmalıyız, konuşmalıyız, olabildiğince insana dokunmalıyız bu anlamda.. ben hep anlatıyorum bazen dalga geçiyorlar evet ama bazen de evet ya çok doğru bundan sonra biz de dikkat edelim, ben de bundan sonra çocuğuma şunu bunu almayım yedirmeyim vb şeyler diyen arkadaşlarım oluyor mutlu oluyorum o zaman. ne yazık ki insanları kandırmak kandırıldıklarına inandırmaktan daha kolay.. o yüzden olabildiğince yazmak lazım..çanakkale de olduğunuz için sanırım bizden daha şanslısınızdır gıda konusunda büyük yerlerde daha zor maalesef özellikle kış aylarında :(

      bu arada yorum olayının problem olduğunu biliyorum ama neden olduğunu anlayamadım. Ayarlarımda anonim yorumları da kabul ediyorum ama sürekli problem oluyor. en kısa zamanda bloggerdan başka bir platforma geçmeyi düşünüyorum..

      sevgiler
      mine

      Sil
  2. bu arada yorumu onaylamak çok uzun sürdü.robot olmadığımı kanıtlamak:)))))

    YanıtlaSil
  3. Merhabalar,
    Sizlere doğal yapım SİYEZ BULGURU ürünümüzü kısaca tanıtmak isterim.
    Siyez bulguru normal bulgurlara göre kepek oranı çok yüksek B12 vitaminlerince çok zengin işlem görmemiş çok faydalı bir ürün. Türkiyede yanlızca Kastamonu bölgesinin yüksek bölgelerinde yetiştiği için dışındaki kabukla kendini koruyan ve genetiği değiştirilmemiş tek ata tohumu olması özellikleri ile çok sağlıklı bir tahıldır. Geçen sene ekim ayında Kastamonu seydiler de bulunan tarlamıza ekimini yaptık ve bu sene ekinimizi elde ettik.Elimde 50-60 kg civarında paketlenmiş siyez bulguru var ilgilenenlerin bizimle iletişime geçmesini öneririm. Ayrıca aşağıdaki sayfamızıda incelemenizi tavsiye ediyorum.

    https://www.facebook.com/ATA-Bugdayi-SIYEZ-966893213349412/timeline/?ref=aymt_homepage_panel

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.