Anne İşte :(
Son günlerde hüma kuşumun morali bozuk gibi.. Birden sinirleniyor, birden
ağlayabiliyor... Benim işe başlamama alışmıştı aslında ya da ben öyle olduğunu
düşünüyordum. Gerçi sebeplerim de vardı; ilk günler ben yokken yemek yemesi
uyuması biraz zor oluyordu. Ben evdeyken sürekli anne anne anne diye peşimde
geziyor iki dakikalığına bir odaya filan girsem gideceğim sanarak telaşla
kapıya koşturuyordu. Ama önce yavaş yavaş yemesi ve uykusu düzene girdi sonra
da benim evde olduğum saatler kendi kendine de birşeyler yapabilmeye anne anne
diye peşimde gezmeden takılabilmeye başladı.
Bu arada olanlar oldu tabii çocuğumun bütün azı dişleri birden kabardı,
çıkmaya karar verdi. Çıkmadılar daha o ayrı ama rahatsız ettikleri kesin. Öyle
ki bir kaç gün uyumakta zorluk çekti akşamları dişlerine ilaç sürmek zorunda
kaldım. Çenesini tutarak ağlıyor, acıyo acıyo diyordu. Tüm bu diş çıkarma
emareleri ile birlikte bizimkinde bir huysuzluk, bir asabiyet hasıl oldu.
Açıkçası diğer dişlerde pek böyle şeyler yaşamadığımız için alışkın değildik.
Sonra sanki o huysuzluk yerini hırçınlığa bıraktı. En basit bir şey bile
problem olmaya başladı, yemek sonrası ellerini silmek ya da yıkamak, üstünü
değiştirmek, altını bağlamak vs vs. Her an bir hırçınlık patlayabilir ve bizim
hüma kuşu ağlayabilir... Hem de öyle laf olsun diye yalandan ağlama değil baya
baya gözlerinden yaş aka aka katılırcasına...Ve de anne anne anne diye
sayıklaya sayıklaya... Hal böyle olunca benim moral de bozuldu tabii ben de
humuşumla birlikte bunalıma girdim birkaç gün... Neden böyle oldu filan diye
dertlenmeye başladım. Acaba bilmeden çocuğun psikolojisini bozacak birşey mi
yaptık acaba dişlerden mi bir yeri mi ağrıyor filan derken çağla dedi ki mevsim
değişikliğinden olabilir ya da senin işte olduğunu daha yeni idrak ediyordur,
normaldir... Biraz moralim düzeldi gibi oldu ama dün yine hiç sebepsiz yere
hıçkıra hıçkıra ağlayınca aldı beni bir düşünce... Minnoşumun morali bozuk,
minnoşum asabi... Sanıyorum bütün gün ayrı olmamız aslında onu sandığımızdan
daha çok etkiliyor, evet bütün gün hiç problem çıkarmıyor anneanneye, oynuyor
eğleniyorlar ama aslında içinde annenin yokluğu hissedip kaygısını taşıyor. Sabrediyor
sabrediyor başka şeylerle oyalanıyor... Ama anne eve gidip minnoş memesine
kavuştuktan sonra bütün o birikmişlikler çıkıyor bir şekilde... Zaten çağla da
aynı şeyi söylemişti ama o an anlamamışım aslında.. Ama bugün birden aslında
minnoşumun benim bütün gün özlediği, yanımda olmak istediği ve yokluğumla artan
gerginliği nedeniyle aşağı yukarı her akşam bir sebeple patladığı ve içli içli
ağladığını idrak ettim. Hatta idrak etmekle kalmadım durup dururken aslında
durup duruken de değil ama alakasız bir şekilde Blogcu Annenin yazmış olduğu bu
yazıyı okurken gözlerim ıslak en bir derinimde hissettim ve böylece minnoşumu
da anlamış oldum. Ben de hıçkıra hıçkıra ağlamak istedim... Zira fark ettim ki
ben de aynı durumdayım, gün içinde iş güç başka şeyler kendimi oyalıyorum bir
şekilde ama aslında gün boyu bıdığımdan ayrı kalmak beni de derinden
yaralıyor... Üstelik birikiyor hasretim ve bebeşimden ayrı kalmanın gerginliği
bende de... Onun o tatlı hallerini, tüm gününü kaçırmak... Evet akşam birkaç
saat vakit geçiriyoruz ama biliyorum ki günün yorgunluğu ile gündüz olduğu gibi
değil, ben de değilim. Her ne kadar elimden geldiğince tüm enerjimi seferber
etmeye çalışsam da kafam günün olayları ile dolu ve bedenim de yorgun oluyor.
Ama maalesef koşullar böyle şimdilik, çalışmak şart. Neyse ki minnoşum
anneannesiyle kalıyor da gözüm arkada değil. Elimden gelen beraber olduğumuz
saatleri olabildiğince verimli geçirmek özellikle akşamları kritik çünkü vakit
sınırlı ve yatıp kalkıp yine gidiyorum haliyle... Haftasonları biraz daha rahat
ama tabii herşey hafta sonuna sıkışıyor bu sefer. Yapılacaklar, alınacaklar,
gezmeler vs vs... Ben de birkaç haftadır uygulamaya çalıştığım gibi en azından
bir gün günün çoğunu evde humuşla geçirmek ya da dışarıda olsak bile onun
istediği bir şeyler yapmak gezmeleri de diğer güne sıkıştırmak...
Maalesef elimden başka birşey gelmiyor pek.. Humuşumu özleyerek geçiyor
günler.. . Büyüyüp gidiyor bu arada kuzu, konuşuyor, koşuyor, merdiven inip
çıkıyor... Derdini de iyiden iyiye anlatabilmeye başladı. Herşeyi taklit
ediyor, kendi yemeğini yiyor.. Oyunlar oynuyor, şarkı bile söylüyor kendince...
Bunların büyük bölümünü kaçırıyor oluşum ise ayrı bir sızı...
1 yorum
Seni çoook iyi anlıyorum! Ama Gülşen Teyze ile süper mutlu olduğuna da eminim gün içinde!Ayrıca Minecim diş o diş sen merak etme sensizlikten ağladığını sanmıyorum azıcık huysuz oluyorlar o kadar bu durum karşısında. O yavrunun azıdişi ağlamaları o, geçecek...Moral moral moral...;) Pozitif anne = pozitif çocuk;)
YanıtlaSilNot: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.