Diş Buğdayı

By Aralık 14, 2012

Şimdi diyeceksiniz ne alaka diş buğdayı.. Şöyle ki sevgili Harika'nın Yağmur'cuğunun dişleri çıkmış, diş buğdayı (ya da diş bulguru, iki şekilde de kullanılıyor) yapacaklarmış.. Bakmışlar benim blogda pek birşey yok konuyla ilgili.. Bana sorunca ben de onun için eskileri hatırlayıp birkaç fotoğraf derledim. Sonra da dedim bari bunları da yazayım :) Zaten son zamanlarda pek bir şey yazabildiğim yok hatta bu satırları da tez yazmak için bilgisayar başına oturduğum sırada yazabiliyorum. 

Aslında diş buğdayı ile ilgili iki yazı yazmışım daha önce; biri hazırlıkları (bakınız diş buğdayı hazırlıkları) ve biri de diş buğdayı yaptık şeklinde özet bir yazı (bakınız Hüma'nın Diş Buğdayı). Şimdi hazırlıklar için neler yaptık onları derleyim kısaca...

Diş buğdayında dışarıdan birşey almamıştım her şeyi kendimiz yapmıştık. Menüde annemin spesiyallerinden cevizli ezme, kıymalı börek ve peynirli poğaça elbette vardı onların yanı sıra zeytin yağlı taze fasülye, zeytinyağlı biber dolması ve peynir topları. Bir de tabii internet araştırmalarım sırasında bulduğum renkli toplar. Ayrıca binbir zahmet ve özenle süslediğimiz diş kurabiyeler ve şeker hamurlu cupcakeler...  
  
Olmazsa olmaz dişler :) 

En sevdiğim kurabiyeler...
 
Bunlar ilk şeker hamurlu cupcake denemelerimdi...
 
Bu renkli toplar süper...
   
Bir de tabii günün anlam ve önemine binaen bulgur ya da buğday... Yalnız bu bulgur/buğday değişik bir cinsten oluyormuş yani değişikliği de haşlandığında fazla dağılmaması gerekiyor, bizimki annemin keşkeklik bulgur dediği bir türdü ve haşlandığında kendinden geçmişlerdi. Bu konuda bir bilene yani annelere danışmakta fayda var. Bulgurları haşladıktan sonra bir işlem yapılmıyor ama yerken tatlandırmak için çeşitli malzemeler hazırlamıştık; hindistan cevizi, kakao, küçük şeker parçaları (marketlerde filan satılan her tür pasta süsleme malzemeleri iş görür) ince çekilmiş badem, fındık, ceviz, fıstık, pudra şekeri diye uzar gider liste, artık bu kısım yaratıcılığa kalmış. Bulgur yeneceği zaman herkes tabağında istediği malzemeleri karıştırarak bulguru tatlandırıp öyle yiyor, epey de güzel oluyor, kesinlikle tavsiye ederim. Ayrıca çeşit çeşit şekerler sofrayı da renklendiriyor. Bir de pasta olayı oluyor, ben de çok düşünmüştüm ama sonra zaten çok fazla tatlı var diye vazgeçmiştim.
  

 Evi süsleme işine de girmemiştim o zaman ama şimdi bakınca fotoğraflar için olsa güzel olurmuş diyorum. Çünkü fotoğraflarda pek bir boş çıkmış ev zaten bizim tavan yüksek, salon büyük ve beyaz epey solgun görünüyor, hatta bu nedenle doğum gününde süs olayını abartmaya karar vermiştim fotoğraflar güzel çıksın diye.. Bu arada diş bulguru için süs olarak da diş konsepti dışında yaratıcı bir şey bulamamıştım zaten. Büyük diş posterleri vardı, bir de diş şeklinde kağıtlara "Hüma'nın Dişi Çıktı" filan yazıyorlar... Biz şeker hamurlarına yazmıştık Hüma'nın Dişi Çıktı diye pek okunmuyordu ama güzel görünüyordu yine de :)


Balonla süslemek de aklıma gelmemiş demek ki şimdi olsa kesinlikle süslerdim evi diye düşünüyorum. Neyse... Yeni fikirlerimi Hüma'nın 2. doğum gününe saklıyorum...

Kıyafet olarak da daha çok bebiş olduğundan rahat etsin diye normal bir elbise giydirmiştim ki onda bile sıkılmıştı o yüzen bence diş bulgurunda kıyafet olayını çok abartmamak lazım ne de olsa kaç aylık oluyorlar ki daha?? Bir de sonra doğum günlerinde ne giyecek bu bebişler ilerleyen zamanlarda... O nedenle kıyafet, menü ve hatta süsleme ile ilgili fikirlerin bir kısmını doğum gününe saklamak iyi olabilir diye düşünüyorum..



                                                       Kurabiyelere kitlenmiş bir Hüma bebiş :)

Bir de tabii bir şeyler seçme aşaması var, orada da hesap makinası, steteskop, kitap, defter, kalem, ayna, para, makas, tarak, kaşık, cd, mouse, altın bilezik koymuşuz önüne. Yalnız bizimki biraz kargaşaya denk gelmişti, ilk önce tek tek koyalım önüne dediler, yavaş yavaş koyarken Hüma steteskopa atlamıştı, ben de olmaz daha diğerlerini görmedi diye kabul etmeyip hepsini önüne koyduktan sonra tekrar seçsin demiştim ama şu an ne seçtiğini tam hatırlamıyorum. Sanırım altın bilezikti zaten her kafadan bir ses çıkıyor o sırada bir de aynı anda bir kaç şeye birden uzanıyor bebişler filan.. 


Bu arada eskiden koyulan şeyler daha belliymiş işte kitap seçerse okuyacak, para seçerse zengin olacak, ayna seçerse güzel ya da bakımlı olacak filan gibi ama şimdi okumanın da çeşidi çok olduğundan biz kendimize göre belirlemiştik hesap makinası seçerse mühendis olsun, kalem seçerse yazar olsun, mouse seçerse bilgisyar mühendisi, makas seçerse moda tasarımcısı, babasının hukuk kitabını seçerse avukat, romanı seçerse yazar olsun filan gibi... Artık o kısım da herkesin yaratıcılığına ve istediği mesleklere kalmış. 



İşte diş buğdayı olayı da böyle.. Bence kesinlikle yapılmalı, bir hoşluktur, bir anıdır, kurabiyedir, cupcakedir insanın aklı kalıyor sonra...

Bunları da Okuyabilirsiniz

4 yorum

  1. Bu arada benim yaptığım cupcake ve kurabiyeler tamamen amatör.. Bu işi daha ciddiye alarak öğrenen ve çok daha farklı şeyler yapanlar var. Bir tanesi de adaşım sevgili Mine..
    Yaptığı kurabişleri web sitesi üzerinden satacak yakında.. Ben örnekleri gördüm gerçekten çok başarılı....

    YanıtlaSil
  2. bu arada Mouse secmisti yanlis hatirlamiyorsam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. o fotoğraf hangi aşamada çekilmişti onu da bilmiyorum aslında ama oradaki herşeyi tek tek inceledi zaten :) artık kısmet :D

      Sil
  3. Minecim tesekkur ederim begenmene coook sevindim. Websitesi coook yakinda ama telefonla yada meaille siparis aliyorum su anda. Tum ozel gunler icin tasarlanmis kurabiyelerim var. mineulusoy83@hotmail.com. Bana buradan ulasabilir tum kurabiye severler:)
    Humanin 2. yas kurabiyeleri icin simdiden calismaya baslamaliyim!!:)

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.