Kadınlar Günü

By Mart 08, 2014

Dünya Kadınlar Günü yani aslında Dünya Emekçi Kadınlar Günü...
Çıkışı itibariyle bir hayli anlamlı olsa da zaman içerisinde her şeyde olduğu gibi anlamını yitirmiş, içi boşaltılmış hatta kapitalist sistem tarafından sonuna kadar sömürülmüş/sömürülmekte olan bir gün... Tıpkı kadınların kendisi gibi... 
Erkek egemen toplumda kadınlar maalesef anlaşılmadan, saygı duyulmadan, var olmadan yaşıyor. Erkeklerin dünyasında kadınlar hor görülüyor, aşağılanıyor, şiddet görüyor ve hatta ve sıklıkla ve hele Türkiye'de öldürülüyor.... 
Erkekler kendi annelerine, bacılarına laf söyletmezken çıkıp utanmadan kadınlar hakkında atıp tutuyor... 
Eğer kadınları birazcık olsun anlayabilmiş olsalardı belki bambaşka bir dünya olurdu burası.. En azından kadına bahşedilen doğurganlık lütfunu anlayabilselerdi, o dillerinden düşürmedikleri din ve namusun aslında ne olduğunu anlayabilselerdi başka bir dünya olurdu... 
Ama ne yazık ki birçokları o kapasiteden yoksunlar. Asla anlayamadılar ve asla anlayamayacaklar. Çünkü burası erkeklerin dünyası, çünkü burada erkeklerin kuralları geçerli.. Onları namusu, onların özgürlükleri, onların "eşitliği"...
Gençlikte sıkça lafını ettiğim Kadın-Erkek Eşitliği söylemlerimden vazgeçeli çok oldu. Anladım ki bu dünya hiçbir zaman bizim hayal ettiğimiz gibi olamayacak. Bu dünya asla kadınlara göre olamayacak. Öyle olması için tüm dünya düzenini baştan kurgulamak gerekirdi... 

Şimdi geçmiş yıllara nazaran kadınlar belki kendilerini şanslı görüyor... Kariyer sahibi olmalarıyla ekonomiye dahil olmalarıyla gurur duyuyor. Ben duymuyorum... Zira günümüz dünyasında normal olan bu değil mi bir yerde? 
Üstelik okusak da, meslek sahibi olsak da, kendi paramızı kazansak da bu dünya hala erkeklerin dünyası. Üstelik çocuk da yaparım kariyer de sloganı ya da bu hayat felsefesi kadınlara atılmış en büyük kazıklardan biridir zannımca. Binlerce yıllık doğamız bize doğur doğur diye seslenirken, iş dünyası, kariyer planları, kapitalist sistem tarafından beynimize kazınan estetik kaygılar bir tarafa, doğum sonrasında çocuk, ev, iş üçgeninde çıldırmamak zor zanaat. 
Çocuk da yaparım kariyer de diyen hemcinslerime sesleniyorum, siz şimdi erkeklerle eşit mi oldunuz... Peki onlar sizle eşit oldu mu? 
Biliyorum ki pek çok "modern" evde hala erkekler "daha eşit", hala yemekleri kadınlar pişiyor, ütüleri kadınlar yapılıyor, evle ilgili tüm sorumluluk kadınlara dert oluyor da erkekler sadece çalışıyor... Ee kadınlar da çalışıyor... Eşitlik bunun neresinde?!?!?!?... 
En modern iş yerlerinde bile maruz kalınan ayrımcılıklar, haksızlıklar, tacizler de cabası... Son dönem hükümetin ve yandaşlarının kadınlar hakkında iğrençliğe varan söylemlerine ve müdahalelerine hiç girmek istemiyorum zira midem bulanıyor... 
Yanlış anlaşılmasın kadınların okumasın, çalışmasın demiyorum, bunun adı eşitlik değil diyorum... Eşit misiniz gerçekten ona bir bakın bakalım diyorum... 
Bu dünya önce kadınlarla var olmaktadır, doğuran, bakan, büyüten, üreten kadınlardır. Erkekleri erkek yapan, büyüten, olgunlaştıran da... Ne yazık ki kadınlar kendi kıymetlerini bilmedikçe, kadına en büyük kötülük diğer kadınlar tarafından yapıldıkça, hala ve hala erkeklere kendimizi beğendirme çabasında tüm tüketim zokalarını yuttukça (bırakalım da onlar bize kendini beğendirsin biraz da, olmaz mı? :) daha bu kapitalist erkek dünyasının kazığını çok yeriz... 

Günlerdir e-posta ve mesaj bombardımanı devam ediyor, onlarca firma tarafından kadınlar günü indirimleri, hediyeleri sunuluyor. Tüketime peşkeş çekiliyor pek tabii bu gün de... Kadınlar da, tıpkı anneler gününde olduğu gibi kadınlar günü kutlamalarıyla ve hediyelerle kandırılmaya devam ediyor.. Mesajlar ardı ardına geliyor, kadınlar günü hediyesi pırlanta, kadınlar günü hediyesi bilmem ne... İstemez arkadaş kutlama da hediye de.... Bırakın kadını erkeği, insan olun yeter... 

O yüzden erkeklerle eşit olmaya değil, kendi gücümüzün farkında olmaya ayaklarımızı yere sağlam basmaya bakalım (bence)... Erkeklerin eşitliğini değil hakkımız olan neyse onu isteyelim... Kendimiz ve çocuklarımız için... Ve onların geleceği için... Hele de Türkiye'de... (detaya girmeyelim, geleceğimizi ve dahi çocuklarımızın geleceğini nasıl çaldıklarını biliyoruz).
Ve de çocuklarımızı sadece kariyer sahibi, güzel para kazanan değil, önce insan olan, insana ve doğaya saygısı olan, ayakları yere sağlam basan ve güçlü bireyler olarak yetiştirelim derim.... 
Bu dünyada bir şeyler değişecekse bunu en çok da kadınlar başaracak, gerek yetiştirdikleri "insan"larla ve gerekse kendi mücadeleleriyle... (Umarım)

Benzer hislerle yazdığım Anneler Günü yazısı için tık tık...

Not: Güzel Kadınlar Günü mesajı için sevgili kocacığıma selam ederim ben de... Aslolan insan olmak... 

"sevgili düşman anne arkadaş rakip yoldaş gıcık sevimli huysuz tatlı zalim gönülçelen cömert cimri mütevazı kibirli sakin nazlı rahim halleriyle varlığı şekillendiren, emekleri can veren başta toprak ana olmak üzere tüm dişi insanlara selam olsun..."



Bunları da Okuyabilirsiniz

0 yorum

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.