Hüma'ya Mektup

By Mart 15, 2013

Canım kızım güzel Hüma'm...Gönlümün neşesi, içimin huzurusun... Moralim bozuk olduğunda ya da herhangi bir şey için yeterli gücü ve motivasyonu bulamadığımda gidip yanında 5-10 dk oturuyorum sen uyurken, sanki şarj oluyorum o sürede. Aradığım motivasyon, aradığım kuvvet geliyor, içime doluyor nefes alıp verişinle...İşte böyle bir güzelliksin sen, dokunduğun her şeyi güzelleştiren... 
Uyanık olduğunda sensiz bir şey yapmam nadiren oluyor, genelde dip dibeyiz birbirimizi özlediğimizden. Bazen geç geldiğimde bana kızıyorsun, ilk başta gelmek istemiyorsun kucağıma, zorla alırsam da inmek istiyorsun hemen, öptürmüyorsun filan. Ama çabuk geçiyor tabii, dayanamıyorsun fazla. Ben de senin aklını çelmek için türlü numaralar yapıyorum elbette. Geçenlerde, üst üste işten geç geldiğim günlerin birinde pek yüz vermedin bana, eve gitmek istemedin, anneannede kaldık bir süre beraber. Sonra sıkıştırdım seni, zorla öptüm, ben seni çok özledim Hüma'cım sen beni özlemedin mi dedim. Sen de özledim dedin. Ben de dedim ki nereden belli özlediğin, hiç sarılmıyorsun bile. Sonra sen de bana sarıldın ve "çokumm" dedin. O kadar hoşuma gitti, o kadar mutlu oldum ki, yok böyle bir sevgi sözcüğü, yok böyle bir ifade... Canım benim...

Bu arada Hüma artık büyüdü Hüma artık büyüdü diyerek geziniyorsun etrafta. Haksız da sayılmazsın hani, gerçekten de çok büyüdün. Bir de biz bu büyüme olayını biraz empoze ettik sana, memeyi bırakman için. Hüma artık büyüdü, okula başlayacak vs şeklinde. Sonra bir sabah Hüma artık büyüdü meme emmeyecek diye uyandın ve memeyi bıraktın... Bunun üzerine sana diyecek laf yok zaten, gerçekten de büyüdün. Ne desen haklısın... Her ne kadar  büyümek aslında çok güzel olmasa da bir çocuk için büyük bir mutluluk... Hayat işte garip!

Büyüdüğün için artık her şeyi birlikte yapabiliyoruz, ben zaten seni yaşantımızın, günlük hayatın olabildiğince içinde tuttum. Ben nereye sen oraya şeklinde büyüttüm bu zamana kadar. Ama tabii fiziksel olarak belli şeyleri yapabilir seviyeye geldiğinden ve de konuşma becerilerin hepten arttığından artık tamamen evin bir bireyisin. Heveslisin herşeyi yapmak için, bulaşıkları ben yıkıycaam, ben kek yapıcam, ben senin saçlarını tarıycam, ben sana makyaj yapıcam... Bu liste böyle uzayıp gidiyor. Hiç bir anı kaçırmak istemiyorsun, tıpkı benim de senin hiç bir anını kaçırmak istemediğim gibi. Pazar günü sen uyudun, dayı ve Gülşah bizdeydi, onlar gidince ben de ekmek yapayım demiştim, sonra baktım uykudan uyandığın gibi fırlamış gelmişsin gözlerini ovuşturarak;
- napıyorsun sen?
- Ekmek yapıyorum annecim
- Ben de ekmek yapıcam
Olay budur. Bu aralar olayımız budur. Sana kahve yapıcam, yemek yapıcam, bulaşık yıkıycam, pencereyi ben açıcam/kapatıcam, ben de makasla kesicem, kendim giycem, kendim yapıcam, ben de ben de, ben de... Canım kızım, izin veriyoruz tabii ki denemene. Çeşitli maceralar yaşanıyor bu vesile ile, birkaç kez elini yaktın yemeği karıştırmaya çalışırken, bana kahve yaparken bir poşet kahveyi fincana ve sağa sola boca ettiğin de doğrudur, kendi bezini bağlamaya çalıştığın da :)
Kendi mutfak eşyalarını yıkayan Hüma

Bunların yanı sıra kendi ayakkabılarını giyebiliyorsun artık, banyoda kendi kendini yıkıyorsun az buçuk, dişlerini fırçalıyorsun, pantolonunu/eteğini giyebiliyorsun, yeleğinin fermuarını çekebiliyorsun, istediğin müzik CD'sini seçip müzik setinde çalabiliyorsun, bu liste böyle uzayıp gider yazsam daha neler çıkar...
Bakalım başka neler yapıyor, neleri seviyorsun bu aralar;
Uzun süre dışarıda çok vakit geçirdiğimizden yılbaşından beri daha çok evde vakit geçiriyoruz, sen de tam bir ev kuşu oldun, genellikle çok mutlusun evde...

Çok fazla oyuncak oynadığını söyleyemeyeceğim, zaten de sana hitap eden oyuncak bulmak zor, hep birbirinin aynı oyuncaklar maalesef ve de yaş grubu olarak biraz arada kalıyorsun... Favorilerin puzzle, legolar, ev, bebek arabaları ve bebekler ve tabii ki mutfak... Bunların yanı sıra tablet elbette zira artık senin oyuncağın oldu tam anlamıyla..  Son dönemde pek oyuncak almadık zaten, bol bol kitap alıyoruz oyuncak yerine.. Her yer kitap dolu.. Daha şimdiden onlarca kitabın var hatta yüzü bulduklarına eminim ben... Salondaki kitaplığın alt iki rafı sana ait, senin "kitapçın" orası... Memeyi bıraktığından beri uyumadan öcne kitap okuyoruz en az bir tane, uyku saati geldi diyince ilk yaptığın koşturarak gidip kitap seçmek... Sabah baban uyandığımda yatağa yatmış kitap okuyan bir kız buldum dedi gülerek... Geçen sabah da yataktan inip (bu aralar bizimle uyuyorsun hep) kitaplarını alıp yatağa geri çıkmışsın. Baban uyandığında seni yapıştırma yaparken bulmuş yatakta :) Küçük kitap kurdum benim...

Kitap Aşkı
Kitap dışında resim yapmak en sevdiklerinden, o bidik parmaklarla kalemi tutup çiziktirmen yok mu... Hastasıyım...Çeşit çeşit boyalar, kalemler.. Çok eğlenceli... 1-2 ay oldu ilk konulu resimlerini yapalı, bir ahtapot çizdin ilk, sonra da bir ev ve bir midye... Tamamen kendi düşünüp çizdiklerin...Ayrıca bol bol el baskısı parmak boyalarıyla ve çeşitli karalamalar, yazma girişimlerin... Ben buraya Hüma Oskay yazıyorum, buraya dayı çevik yazıyorum, buraya da anneanne çevik yazıyorum diyordun birkaç ay önce...

En sevdiğin yiyecekler, sabah kahvaltılarında simit, süt ve kaymak bu aralar, bir de krep. Yemek tercihin ise makarna ve çorbalar... Onun dışında tam bir fıstık canavarısın, şam fıstığı ve de her zamanki gibi kayısı, incir, pestil, kuru üzüm, hurma... Ve taze meyveler.. Halen şekerli şeyleri pek tercih etmiyorsun zaten de yaş pasta ve dondurma dışında vermiyoruz. Şimdilik ben yeme hümacım o kötü dediğim zaman yemiyorsun, çikolata sevmiyorsun. 
En sevdiğin şarkıcı Adele sanıyorum bu aralar, bir de hemen hemen her akşam dinlediğimi ingilizce çocuk şarkıları...Ama favorin kesinlikle Twinkle Twinkle Little Star. Epey oldu bu şarkıyı ezberden söyleyeli.. Hatta Onat'ın da favorisi oldu sayende ama illa ki senin yorumunla dinlemek istiyormuş... Bu arada söylemeden geçmek olmak yılbaşından beri en sevdiğin arkadaşların Onat. Ve tabii Gülşah. Bir de Cenk abi..
Cenk Abi
En sevdiğin çizgi filmler Winnie the Pooh ve Totoro...Zaten daha fazlasına izin vermiyoruz.

Büyümekle geçiyor günlerin, telaşla sağa sola koşturuyorsun zira işin çok, acelen var, daha öğrenilmesi ve denenmesi gereken çok şey var dünyada...
Bunlar da tarihe not olsun...
İyi büyümeler fıstık kızım...

Bunları da Okuyabilirsiniz

1 yorum

  1. Bu yavru bayagi bayagi buyudu yaa Minecim!:) Memeyi birakmak cok zor olmamis anladigim kadariyla. Birden, bircirpida!:) Twinkle twinkle little star bizim de favorilerimizden:) Bir de Umbrella Bird' umuz var bizim. Optuk Huma'yi cok cok..

    YanıtlaSil

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.