Türk Öküzleri

By Aralık 15, 2011

Bebek arabası ile sokaklarda dolaşmak tam bir kabus. Bunu zaten hüma 2 aylık filan olduğunda yavaş yavaş dışarı çıkmaya başladığımızda anlamaya başlamıştım. Sonra gittikçe her dışarı çıkışta tuhaf tuhaf durumlar yaşanageldi. Kendi aramızda anneler olarak konuştuk hatta müge buradan çok haklı bir açılım ile engelli insanların halini düşündüğünü söylemişti, hadi bizimki geçici onlar napsın hep yaşamak zorundalar bunu diye, hiç unutmuyorum. Velhasıl insan bebekle dışarı çıkınca normalde dikkat etmediği bir sürü şeye daha dikkat etmeye başlıyor. Kaldırımların yamuk yumuk olması bir tarafa, sözde engellilerin ya da işte bisiklet olsun bebek arabası olsun araçların çıkıp inmesi için yapılan rampalar bile yamuk yumuk, kırılmış vs. Hadi diyelim ki o hali ile de bir şekilde kullanacaksın ama bu sefer de yol kenarına park etmiş arabalar tabii ki bu rampaları kapatıp kapatmadılarına dikkat etmiyorlar. Dolayısıyla arabalar nedeniyle de rampaları kullanmak imkansız hale gelebiliyor. Durun bitmedi daha kaldırımlara park etmiş arabalar var daha. Kimsenin zerre kadar umurunda olmadığı için diğer insanlar, fütursuzca arabaları kaldırıma -değil bebek arabasıyla yaya olarak bile geçilemeyecek şekilde- park edebiliyorlar. Geçen gün 7. cadde yakınlarında koskoca jipin teki koskoca kaldırıma bir güzel park etmiş. Zaten yol kenarında da araba var, geçebilmek için baya baya yolun ortasına kadar gitmen gerekiyor. 
Bir de tüm bunların yanı sıra bebek arabasıyla karşıdan karşıya geçme sorunu var. Tespitlerim şöyle; yaya olarak bebeği gören bir sürü insan aman da aman agucuk da gugucuk derken arabanın içinde olduklarına sana yol verme ihtiyacı hissetmiyorlar. Dolmuştur, otobüstür, taksidir bunlar zaten kesinlikle yol vermiyor. Kadınlar %90 bebek arabasıyla karşıya geçmeye çalışan bir kadına yol vermiyor. Araba kullanan yaşlıca teyzeler ve amcalar burunlarının ucunu göremediklerinden olsa gerek yol vermiyor. Resmi plakalı araçlar, şirketlerin logolarının olduğu araçlar (tahminen satışçılar) kesinlikle yol vermiyor. Genellikle yol verenler orta ve orta yaş üstü erkek şoförler. Buradan özellikle kadınlara sesleniyorum, size yol vermedikleri için mi yol vermiyorsunuz? Ya da nedir yani bu hastalıklı durumun açıklaması ben anlayamadım. Diğerlerine diyecek bir şeyim yok zaten türk öküzleri diyip geçiyorum. Bak aklıma geldi bir keresinde yine 7. caddede adamın biri 1 dk diye işaret ederek bizden yol istedi arabayla geçmek için.
Bir de bebek arabasıyla karşıya geçmeye çalışırken sana korna çalan hıyarlar var. Adam çok iyi bir insan olduğu için uyarıyor tabii ezilme diye. Öküz adam, korna çalıp da çocuğu korkutacağına dur da yol ver. Bu olur olmadık korna çalma hastalığı nedir ki zaten. Bugün yine oldu, yol tıkandı, caddeler dar, bir de sağa sola park etmişler, sıra ile geçmeye çalışıyor okul servisi ile karşıdan gelen arabalar, servisin arkasındaki salak da kornaya basıyor. Adam gider zaten yol tıkalı olmasa değil mi neden gitmesin? Ona buna korna çal, yayaya korna çal, hastaya korna çal. Adamı hasta eder bunlar.
Sokakların pisliği var bir de. Özellikle dükkanların olduğu yerlerde çok daha yoğun pislik var. Bre esnaf sen ne biçim esnafsın. Esnaf dediğin adam kapısının önünü temiz tutmaz mı? Bunlar değil kapısının önünü temiz tutmayı pisliklerini kaldırımlara döküyor. Restaurantlar, cafeler yağlı çöplerini atıyor. Her yer pis.  Bir de bu son yıllarda kadın çöpçüler aldılar işe, kesinlikle çok büyük hata, kadın çöpçüler çalışmıyor. Ellerinde cep telefonu zaten 3-4 kişilik gruplar halinde geziyorlar. Daha geçen gün denk geldik, geçtikleri sokaklarda çöpler filan aynen duruyordu onlar da geyik yapa yapa salınıyorlardı. Güya kadın ya daha temiz olması beklenir değil mi hiç alakası yok. Çankaya belediyesi zaten Allahlık hiç bir şey yaptıkları yok. Geçen sene caddelerde bazı tadilatlar filan yaptılar asfaltı bozdular, sonra yamadılar biz de sandık ki tüm tadilat bittikten sonra asfaltlayacaklar ama nerdee öyle yamalı yamalı duruyor caddeler. 
Yukarıda saydıklarımın yanı sıra sokaklarda bağıra çağıra küfür edenler mi dersin, çöp atanlar mı dersin envai çeşit saçmalık yapanlar mı dersin...
 
Hay Allahım bu memlekette yaşamak neden bu kadar zor? İnsanlar birbirlerine neden bu kadar düşman? İnsanlar neden insan değil? Neden hiçbir şeye saygısı yok bunların, ne birbirlerine ne de herhangi bir duruma, bebekliye, hamileye, hastaya, sakata, engelliye vs vs. Ama sorsan herkes saygıdan dem vurur, gençlerin filan onun bunun saygısızlığından şikayet eder, kendi analarının babalarının, yaşlılarının yanında çok saygılı olurlar ama. Saygılı olur da ne yapar; efendim elini öper, sigara içmez yanında, bacak bacak üstüne atmaz. Ha bir de oruçlu adamın yanında aman yeme içme filan der. İşte saygı anlayışı bunlarla sınırlı olursa bir toplumun hal böyle oluyor. Saygı bu mu ya... Sokakta yayaya korna çalan öküz ondan bundan saygı bekleyecek. Bir de ne yazık ki bu öküzlerin çocuğu oluyor. Sonra onlar da öküz analarını babalarını görüp onlar gibi oluyorlar, bu böyle devam edip gidiyor. İşte sonra vaziyet budur. Bir de sonra batılılar bizi bozmaya çalışıyor tripleri yok mu. Sen kimsin ki, sen zaten bozuksun. İki yüzlü, yozlaşmış, paraya tapan bir toplum...Ve maalesef biz de bu toplumun içindeyiz her ne kadar aklımız dışında olsa da. Mutsuzluğumuzun sebebi de budur bence...



Bunları da Okuyabilirsiniz

0 yorum

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.