Elsa Aşkına yazımda Hüma'ya Karlar Ülkesi dışında başka filmler izletme girişimlerimden bahsetmiştim :))
Bu aralar uzun metrajlı animasyon filmler izliyoruz, bahaneyle ben de izliyorum iyi oluyor. Mickey ve Minnie izlemekten gına geldiyse tavsiye ederim. Zaten ben animasyon film sevdiğim için bunların bir kısmını daha önce izlemiştim.
Hey gidi Hüma Kuş daha doğmadan izlediğim bazı filmleri şimdi onunla izlemeye geldi sıra.. Zalimsin zaman :))
Anladığım kadarıyla Disney bir süredir klasik prenses hikayelerini tekrar ele alıyor ve yeniden çekiyor. Karlar Ülkesi de bu şekilde, bizim çocukluğumuzun çizgi filmi Karlar Kraliçesi'nden esinlenilerek çekilen filmlerden biri mesela.. 2015 yılında da Cinderalla tekrar çekilmiş. Biz yine sinemada yakalayamadığımızdan evde izledik.
Film ile ilgili detaylar için IMDB'yi ziyaret edebilirsiniz.. Buyrun tık tık
Resmi fragmanını aşağıdan izleyebilirsiniz.. Cinderalla hikayesini biraz ağlak bulduğumu itiraf etmekle birlikte yine de yeni versiyonu biraz daha keyifli diyebilirim. Özellikle Cinderella'nın mavi elbisesinin hastası olduk.
Cinderella filmi Hüma açısından kötülük kavramıyla doğrudan bir yüzleşme oldu. Uzun bir süre üvey annenin davranışlarına bir anlam veremeyen Hüma Cinderella'nın sakladığı camdan ayakkabının üvey anne tarafından kırılması "ama neden kırdı anne neden?" soruları ve gözyaşları ile karşılandı. Çünkü kötü kalpli ya o, o yüzden yaptı dediğimde Hüma "hiii nee!! Kötü kalpli mi?" diye dehşete kapıldı. Bu arada Hüma'cığım film boyunca epeyce göz yaşı döktü :S
Ehh Cinderella'dan sonra dedim ki prenses prenses nereye kadar biraz da başka filmler izleyelim ve aklıma bence gelmiş geçmiş en iyi animasyon filmlerden biri olan Ratatouille geldi. Sanırım Türkçe'ye Aşçı Fare olarak çevirilmiş film 2007 yapımı.. Yaa Hüma'nın daha portakalda vitamin olduğu yıllar :))
Hüma başta izlemek istemedi ama izleyince de çok keyif aldı ve bundan sonra benim önerdiğim filmleri izleme kararı aldı. Bunu da aynen bu şekilde söyledi sonradan :))
Ratatouille filmini bilmeyen varsa hemen izlesin.. Kesinlikle çok eğlenceli bir film hem yetişkinler hem de çocuklar için.. Animasyon diyip geçmeyin kendisi IMDB'de 8 puan almış bir film yani lütfeen...
Tavsiyeler şimdilik bu kadar, siz izlemediyseniz bunları izleyin ben yakında yeni önerilerle geleceğim. Bu arada başka film önerisi olan varsa yorum kısmına paylaşsın ki biz de faydalanalım ama değil mi??
Bir süredir ortalıkta bir Karlar Ülkesi çılgınlığıdır gidiyor, özellikle kız çocuğu olanlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacaktır.. Elsa ve Anna hayatımızın bir parçası haline geldiler. Hüma da bu çılgınlığa fena halde kapıldı. Pamuk Prenses yazımda bahsetmiştim hani Hüma Pamuk Prenses'ti.. Şimdi artık değişti o, kendisi Elsa oldu. Aslında film 2013 yılında vizyona girmiş ama biz takip etmiyoruz pek sinemaları o nedenle haberimiz olmadı bir de Hüma zaten uzun filmleri izleyemiyordu daha.. İzlediği ilk uzun metrajlı filmlerden biri ve tartışmasız en çok beğendiği ve etkilendiği Frozen yani Karlar Ülkesi..
İlk kez Gülşah Let It Go şarkısının klibi izletmiş. Hüma hemen hastası oldu, şarkıyı söylemeye hareketlerini ezberleyip yapmaya başladı sonrasında.
Hüma burada Let It Go şarkısınının klibini izliyor ve aynı zamanda canlandırıyor. Klibi buradan izleyebilirsiniz..
Sonra filmini izledi, ingilizce hem de :) (Türkçe'sini bulamamıştım da). Bu olay 2015 yazında olduğu için tabii ev ortamında izledi. Hatta tamamlayamayıp kalan kısmı ertesi gün izlemişlerdi arkadaşı İdil ile.
Ondan sonra da defalarca izledi aynı filmi, genelde ikinci yarısını ertesi gün izliyor. Bir seferinden anneannesiyle izlerken önce ikinci yarıyı sonra ilk yarıyı izleme konusunda ısrarcı olmuş.. :))
Bir kez de birlikte izledik, benim ilk izleyişim olduğundan ve yine ingilizce izlediğimizden Hüma tüm filmi bana tercüme etti kendince :) Hem de full spoiler..
H:Anne şimdi nolcak biliyor musun?
A: Hayır anneciğim bilmiyorum.
H: Şimdi Elsa bıdıbıdı... ----- H: Anne bak şimdi şöyle şöyle dedi, Türkçe'sinde öyle diyor yani.. Anladın mı? A: Evet Hümacığım anladım tabii.. H: Nerden anladın? A: Eh ben ingilizce biliyorum ya, hem zaten bak Türkçe'si de yazıyor burada altyazıda.. H: Hmm (pek emin olamaz, yine de anlatmaya devam eder :)
Bu arada Hüma'ya Elsa kostümü aldık. Elsa kitapları, Elsa oyuncağı derken böyle devam etti bu çılgınlık. Frozen konseptli eşyalar tüm mağazalarda bir hayli var zaten son 1 yıldır. Ehh biz de nasibimizi aldık. Ben popüler kültüre pek sıcak bakmayan bir insan olarak başlarda bu tip karakter, kostüm olaylarına mesafeli duruyordum. Yapacak bir şey yok, muhalif bir insanım neticede :) Her ne kadar popüler kültürün dışındayım demesem de özellikle çocukların alet edilmesine ve durumun abartılmasına gıcığım en çok da..
Fakat bir taraftan da düşündüm ki çocuklar şimdi kendilerini gerçekten o karakter olarak görüyor. Kostümünü giyince o olduğunu düşünüyor. Pamuk Prenses yazımda diyalogları yazmıştım. Çocuk gerçekten kendisini Pamuk Prenses sanıyor. Nasıl bir kafa yetişkin halimizle anlamamız mümkün değil. O yüzden dedim ki insan kaç yaşına kadar kendini prenses sanabilir ki.. Büyülü bir durum onlar açısından. O nedenle ben de keyfini çıkarmasına izin vermeye (hatta kendim de onun bu prenses hallerinin keyfini çıkarmaya ve de destek olmaya) karar verdim.
Ehh Hüma da Elsa oldu :) Film de keyifli olunca kapılmamak elde değil.. Bir de güçleri olan bir prenses neticede Elsa, bir nevi süper kahraman..
Bu arada destekte sınır yok, ben de Anna oldum :) Zaten saç renklerimiz de tutuyor. Tutmasa ne fark edecekti o da ayrı, Pamuk Prenses olduğu dönemde sırayla önce kötü kalpli cadı olup pamuk prensesi zehirliyor sonra da prens olup kurtarıyordum. Ben de durumlar karışık anlayacağınız :D
Şimdi sen Anna ol ben zaten Elsa'yım ya diyor. Yani çocuk haklı, o Elsa hiç şüphesiz.. Bunu o kadar çok canlandırdık ki her oyunun içine dahil ettik bir ara.. Anna'nın kalbinin buza dönmesi mi dersiniz, Hüma'nın yani Elsa'nın kendine buzdan şato yapması mı... Bazen diyorum ki Hüma bu sefer de ben Elsa olayım sen Anna ol, kesinlikle kabul etmiyor tabii. Ben Elsa'yım sen Anna'sın diye direniyor hatta ısrar edersem ağlıyor :)) Tamam birkaç kez denemek için bunu yapmış olabilirim kıhkıhh :) Birkaç gün önce uyumadan önce kendisine ait Elsa'lı eşyaları saymaya başladı. Kostüm, oyuncak, puzzle, nevresim takımı filan diye giden listede yaklaşık 15-16 adet Frozen temalı eşya çıktı. Çıkmaması mümkün mü?! Her mağazada Karlar Ülkesi temalı kıyafetler, çantalar, aksesuarlar, oyuncaklar vs.. Bazıları da o kadar çirkin ki.. Geçenlerde H&M'de beğendiği Elsa temalı eteği almamak için bir pijama bir de iç çamaşırı almaya razı oldum mesela.. Daha doğrusu Hüma'yı o etekten vazgeçmeye razı ettim desem daha doğru olur.
Elsa'lar..
Karla Ülkesi'nden sonra Hüma başka uzun metrajlı filmler de izlemeye başladı. Başlangıçta sürekli Frozen izleme konusunda ısrarcı oluyordu ama sonradan izlettiğim diğer filmler de hoşuna gidince razı olmaya başladı.. Geçenlerde öğretmeniyle konuştuğumda kız çocukların bu Elsa olayına fazlasıyla kapıldığından, okula sürekli Elsa'lı oyuncaklar getirdiklerinden (haftada bir gün oyuncak günü oluyor, herkes istediği bir oyuncağı götürüyor okula) ve onları farklı oyuncaklarla da oynamaları konusunda yönlendirmeye çalıştığından bahsetti. Yani tamam prenses olsunlar da sürekli aynı tema da nereye kadar değil mi!! Bu noktada biraz yönlendirilmeye ihtiyaçları olduğunu düşünüyorum açıkçası. Geçenlerde üşenmedim Hüma'ya izletmeyi düşündüğüm animasyon filmlerin bir listesini yaptım. O zaman izlemeyi düşündüklerimiz ve şimdiye kadar izleyip beğendiklerimiz de bir sonraki yazının konusu olsun o zaman.. Benden bu kadar şimdilik..